Anne Sütü, Gece Beslenmesi ve Diş Çürüğü

Şehir Efsaneleri ve Bilimsel Gerçekler 

 Bir çocuk hekimi ve bir çocuk diş hekimi’ nin gözünden taze bir bakış

Anne sütü hiç kuşkusuz beslenme dışında pek çok işlevi olan, mucizevi bir besindir.  Anne sütü ve emzirmenin hem bebek, hem de anne için, başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden çok sayıda yararları vardır.(1)

 

Yaşayan bir sıvı olan anne sütü; bebeğin ihtiyacına göre aydan aya ve kişiden kişiye değişim gösterir.  Ayrıca sütün kalori miktarı ve besin dengesi, bebeğin erken veya zamanında doğmuş olmasına göre de değişiklikler gösterir. Erken doğumla dünyaya gelmiş olan bir bebeğin anne sütünde kalsiyum, yağ ve protein miktarı her zaman daha fazladır. (5)(6)

 

Anne sütünde kalsiyum emilimi yüksek oranda olduğu için bebek ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmelidir. Böylece bebeğin diş yapısı güçlenirken, bağışıklık sistemi de korunmuş olur.  Anne sütü bebeklerin sağlıklı ağız yapısı ve dişlere sahip olması için gereken bütün sıvı, protein ve diğer tüm besin öğelerini içerisinde bulundurur.(12)

 

Yapılan çalışmalar göstermiştir ki 6 aydan uzun anne sütü alan bebeklerde, beslenme dışında emme alışkanlığı gelişimi daha az olmakta bunun ile birlikte çene gelişimi ve diş dizilimi ilişkileri sağlıklı gelişmektedir.(2)

 

Bebek anne sütünü memeden emerken biberon ile beslenmeye göre çok daha fazla enerji harcar, daha fazla kullanılan çene kasları daha kuvvetli olur.  Sağlıklı gelişen bir çenede çıkan dişler de çok daha düzgün ve sağlıklı olur. Suni meme gibi görev yapan biberondan sütün hızlı ve kolayca akması bebekte diş ve diş eti problemlerine ve ileriki zamanlarda konuşmasını sağlayan kaslarda istenmeyen etkilere yol açabilir. (3)

 

Bütün insanların onları diş çürüğünden koruyan doğal koruyucu faktörleri vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri tükürük salgısının miktarı ve yapısıdır.  Tükürük salgısı miktarı gece azalır ve dişlerimiz  çürüğe karşı daha savunmasız hale gelir.  Bu sebeple gece beslenmesi ile diş çürüğü arasındaki ilişki uzun zamandır araştırılmaktadır.(7,16,30)

 

Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus gece beslenmesi ile gece emzirmenin aynı kavramları ifade etmeyişidir.  Gece biberon ile formül mama ya da anne sütü ile beslenen bebekler ve  gece emerek anne sütü ile beslenen bebeklerde diş sağlığı açısından aynı kategoride değildirler. Bunun en önemli sebeplerinden biri biberon ve meme emmenin fizyolojik açıdan farklı oluşudur. Bunun ile birlikte anne sütü ve formül mamanın diş çürüğü oluşturma potansiyelleri de farklıdır.(14,15,30)

 

Gece emzirmeleri ile ilgili şu ayrıntının da altını çizmek gerekir: anne sütü günün saatlerine göre ve kişiden kişiye değişen içeriklere sahip, dinamik bir besindir. Bu anlamda gece sütünün içerikleri gündüz sütünden ayrı özellikler taşır. Sütün en önemli karbonhidratı olan sütün şeker kısmı (laktoz)su yoğunluğu yüksek olan sabah sütünde en yüksek değerdedir ve gün ilerledikçe akşama doğru sütteki laktoz azalmaya başlar. Gece saatlerinde salgılanan sütün laktoz değeri en düşük niteliktedir. Bu nedenle anneler genellikle memelerinin akşam saatlerinde yumuşadığından(hatta sütün bittiği endişesinden) söz ederler. Oysaki akşam sütünde, sütün %90ını oluşturan su kısmı salgısal olarak artık azalmış, sütün içeriğini daha çok yağ oluşturmaya başlamıştır. Bu yüzden bebek beslenmesinde gece sütünün ayrı bir önemi vardır; çünkü bebek daha yağlı bir süte erişir. Bu bilginin özellikle altını çizmek istememin nedeni, gece emzirmelerinin diş çürümelerine yol açabileceğine dair öne sürülen görüşlerde sütteki laktozun sorumlu tutulmasıdır. Ayrıca anne sütünde bulunan laktoferrin, IgA, IgG ve yüksek pH seviyelerinin diş çürümelerini engellediği düşünülmektedir. Anne sütü dişler üzerinde kalsiyum ve fosfor bırakarak dişleri etkin bir biçimde güçlendirmektedir. (7,13,18,19,20,21,22,24,25)

 

 

Bazı sağlık uzmanlarının süt dişlerinde gelişen çürüklerden gece emzirmelerini sorumlu tuttuğu bilinmektedir.  Bram & Maloney, Gardner, Norwood & Eisenson ve Kotlow literatürde gece beslenmesi ve diş çürüğünü ilişkilendiren ilk çalışmacılardır. Bu çalışmacıların araştırmalarında anne sütü alan bazı bebeklerin aynı zamanda biberon ile de besleniyor oluşu, 9 bebek gibi çok az sayıdan oluşan örnek sayısı çalışmaların güvenilirliğini düşürmektedir. (8,9,10)

 

Biberon ile beslenen bir bebeğin, erken çocukluk çağı çürüğü riskinin artmasının başlıca sebepleri; ağızda süt (formül mama/anne sütü) göllenmesi, formül mamanın çürük yapma potansiyelinin daha yüksek oluşu ve bebeklerde diş fırçalamaya ilk diş çıktığı anda başlanmamış olmasıdır.(14,23,24,29)

 

Ağızda sütün göllenmesi olayı çoğunlukla biberon ile beslenme esnasında görülmektedir. Emzirme esnasında sütün memeden çekilme anında çıkan süt bebeğin küçük dilinin arkasından boğazına doğru çekilir ve yutulur. Yani, emzirme esnasında anne sütü ağız içinde ve dişler etrafında toplanmaz. Ancak böyle bir toplanma şu nedenlerle olabilir (ki bu nedenler genellikle bebeğin ilk 0-6 aylık döneminde söz konusu olabilir ve bu aylarda genellikle henüz ağızda diş mevcut değildir) sütün hızlı yutulamadığı /aktif emmede acemilik dönemi ve sütün mideden geri çıktığı olası durumlar/kusma vb. (4)  Hiperlaktasyon, reflü  ya da ağız kuruluğuna neden olan  durumlar (solunum yolu alerjileri, ilaç kullanımı ve ağız solunumu) 6 aydan sonra devam eden gece emzirmelerinin diş çürüğü oluşturma riskini arttırabilir.

 

Pek çok araştırma, başka bir karbonhidrat kaynağı olmadığı sürece, anne sütünün çürüklere yol açmadığını göstermektedir. Bunun ile birlikte anne sütünün çürük yapmadığını savunan araştırmaların büyük çoğunluğu ilk 1 yılda yapılmıştır.(17,28,31) Bazı çalışmalar 2 yaştan uzun süren emzirmenin riski arttırabileceğinden bahsetmektedir. Ancak çok geniş bir çocuk grubunun incelendiği ve şeker tüketiminin düşük veya yüksek olmasından bağımsız olarak iki yaşından uzun emzirilmenin diş çürüğü riskini arttırdığı yönünde sonuçlar elde edilen bir çalışmada ; dahil edilen tüm çocukların oral hijyen uygulamaları ve diş çürüğü saptanmış çocuklardaki  karyojenik suşlar ile ilgili bilgiler çalışmaya dahil edilmemiştir. Yine aynı çalışmada 2 yaşından sonra günlük olarak 1 veya 2 defa şekerli gıda tüketimi düşük tüketim olarak değerlendirilmiştir. (30)

 

Oysa biliyoruz ki emzirilen bir çocukta karbonhidrat içeren gıda tüketimi olduğunda karbonhidrat artıklarının diş yüzeyine yayılımı artabilir. Bu duruma oral hijyen uygulamalarının aksatılması eklendiğinde diş çürüğü riski çok artmaktadır. Dolayısıyla 2 yaştan uzun emmenin çürük riskini arttırdığını ifade eden bu çalışmadan çıkarılacak en önemli  sonuç şu olabilir ; emzirmenin çocuğun sağlığına katkısı göz önünde bulundurulduğunda, emerek beslenen çocukların karbonhidrat içeren gıda tüketimi miktarına ve oral hijyen uygulamalarının aksatılmadan düzenli olarak yapılmasına çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

 

Diş çürüğü yapma potansiyelleri karşılaştırıldığında formül mamalar anne sütünden daha yüksek bulunmuştur, ancak ortamda “şeker” olan durumlarda anne sütünün de çok yüksek diş çürüğü yapma potansiyeli olan bir sıvıya dönüştüğü kesindir.(26,27)

 

Bunun yanı sıra, Brain Palmer’ın diş macunundan çok önceki dönemlerde yaptığı binlerce yıllık çocuk kafa tası  incelemelerinde neredeyse hiçbir çürük görülmemiştir. Palmer’ın yaptığı çocuk kafatası incelemelerinde diş çürüklerine rastlamamasının nedeni olarak, karbonhidrat ve işlenmiş şeker tüketiminin az olduğu bir beslenme şeklinin var olduğu düşünülmektedir. Yapılan bu çalışmalarda gece ve gündüz emen diğer memeli türlerinin dişleri incelendiğinde çürüğe rastlanmamıştır. (16-17)

 

Bilimsel olarak, diş çürümelerinde; rafine karbonhidrat içeren gıdaların tüketimi, gıda artıklarının yeterli temizliğinin yeteri kadar yapılmamasını, bebeğe aileden bulaşmış olan ağız içi bakteri kolonilerinin daha karyojenik (diş çürüğü oluşturma potansiyeli yüksek ) suşlar olması  ve diş yapısı, tükürük yapısı gibi bazı genetik ve kişisel faktörler sonucunda ortaya çıktığı kanıtlanmıştır. Dolayısıyla bebeğin gece boyu emzirilmesinin diş çürümelerinde tek başına yeterli neden olamayacağını söylemek mümkündür. Bir bebeğin geceleri de ihtiyaç duyduğu zamanlarda beslenmesinin hem bebek hem de anne için faydaları vardır. İnsan sütü diğer türlerin sütlerine göre daha çabuk sindirilir. Böylece bebekler geceleri de beslenme ihtiyacı ile uyanmaya devam ederler. Bebeklerin ihtiyaçları doğrultusunda, emme isteği olduğunda emzirilmesi annenin süt üretiminin bebeğin ihtiyacı doğrultusunda devam etmesine yardımcı olur. Büyümenin ve gelişmenin çok hızlı olduğu ilk yıllarda bebeğin ihtiyaç duyduğu kadar anne sütü alması çok önemlidir. Dr. Frans Plooij’in literatüre kattığı ve Harika Haftalar kitabında bahsettiği bilgi doğrultusunda insan bebeklerin ilk 2 yıl boyunca 10 temel nöroimmünoendokrinolojik sıçrama (büyüme atağı)  deneyimlediği bilinmektedir (36). Yaşamın ilk 2 yılına yayılan bu süreçleri gözlemlediğimizde;  bebekler önce oldukça huzursuz bir ruh haline bürünür, ebeveynlerine yapışma derecesinde yakınlık ihtiyacı sergiler ve bizce yatışabilmek ve belki de bu sıçrama sırasında kullanılacak gıdaları alabilmek üzere gece ve gündüz yoğun emme ihtiyacı sergilerler,  ardından fiziksel ve bilişsel becerilerinde gelişmeler ile bu gerileme periyodlarından çıkarlar.

Amerikan pediatri akademisinin 2016 Ani Bebek Ölüm Sendromu koruma önerilerinde en az 1 yıl süreyle emzirmenin ani bebek ölüm sendromu riskini azalttığı ifade edilmektedir (34). Ayrıca hem anne hem de bebeğin sağlığına yapacağı katkılardan dolayı hem Dünya Sağlık Örgütü hem de Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bebeklerin en az iki yıl süreyle ve hem anne hem de bebeğin isteği olması halinde daha uzun sürelerde emzirilmesini desteklemektedir. Yine Amerikan Pediatri Akademisi 2005 Emzirme Beyanında; emzirmenin yaşamın üçüncü yılı ve daha da sonrasına kadar sürdürülmesinin çocuk üzerinde psikolojik veya gelişimsel zararları olduğuna dair kanıt bulunmadığı ifade edilmiştir(35)

 

Günümüzde “Emzirme ve diş çürümesi”  arasında bir ilişki olup olmadığına dair yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda herhangi bir kesin kanıt elde edilememiştir. Araştırmacılar bu konuyu çalışadursun, biz sağlıklı bir şekilde emzirmeye devam edebilmek adına alabileceğimiz önlemleri inceleyelim(31).

 

Değişen beslenme şekli ile birlikte içerisinde pek çok koruyucu faktör olan anne sütü ile beslense bile ağız bakımı konusunda dikkatli olunması gereken bazı durumlar vardır.

Çürük riskini arttıran bu durumların varlığında, bebeğin gece emzirilmesi çürük oluşumunu kolaylaştırabilmektedir.(33)

 

Bu durumlar;

-0-6 aylık süreçte aktif emzirme döneminde ağızda diş bulunması

-Diş fırçalamaya dişler çıkar çıkmaz başlanmamış olması

-Tüketilen şeker ve karbonhidrat (ekmek, pilav, makarna, unlu ürünler) miktarının fazla olması

-Bakım veren kişilerden bebeğe çürük yapan mikroorganizma geçişi (aynı kaşık, bardak kullanımı, emziğin ağızda temizlenmesi)

-Tükürük yapısı ile ilgili düzensizlikler

-Annenin hamilelikte maruz kaldığı stres miktarı

-Annenin hamilelikte sigara tüketimi

-Yetersiz beslenme alışkanlıkları

-Yetersiz ağız hijyeni alışkanlıkları

-Genetik

-Diğer faktörler (prematüre bebek, alerjik bebek, erken çocukluk çağı astımı, ağız solunumu, Gastroözofajial Reflü,  malnütriyson varlığı ve bazı kronik hastalıklar) ‘dır. Bu durumların varlığında gece beslenmesi diş çürüğü oluşumunu kolaylaştırıp hızlandırmaktadır .

 

Erken yaşta gelişecek diş çürükleri, enfeksiyonlar, çiğneme,  beslenme ve konuşma fonksiyonlarının etkilenmesini önlemek için alabileceğimiz önlemler;

1-Dişler çıkar çıkmaz fırçalamaya başlamak

2-İlk yaşta bir çocuk diş hekimini ziyaret ederek bireysel çürük riski analizi yaptırmak ve onun önereceği sıklıkta kontrollere gitmek

3-Ağız hijyeni sağlama yöntemlerini öğrenmek

4-Dengeli beslenmeye dikkat etmek

5-Kendi ağız sağlığınıza dikkat etmektir. (32)

 

Amerika pediatrik Diş hekimleri Akademisinin emzirme ile ilgili önerileri;

 

1-Emzirme sonrası diş ve diş etleri nazikçe silinerek temizlenmesi

2-AAPD ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmeyi 6-12 aylık süreçte ise anne sütüne tamamlayıcı gıdaların eşlik etmesini  ve anne ve bebek istediği sürece devam etmesini  yönündedir.

Bilimsel çalışmalar ışığında; bir bebeğin ihtiyaç duyduğu kadar gece-gündüz fark etmeksizin emzirilmesi mümkündür.  Ağız bakım önlemlerinin ilk diş çıktığı andan itibaren başlanması ve düzenli şekilde devam ettirilmesi bunun ile birlikte fermente olabilen karbonhidratların tüketiminde dikkatli olunması; sürecin doğal akışının ve sağlığın etkilenmemesi açısından oldukça önemlidir.

Dr. Dt. Fatma Varol Çalışkan  &  Uzm. Dr. Serap Reyhanioğlu Arıkan

(Yazarların özgeçmişleri kaynakçanın altına eklenmiştir)

KAYNAKLAR

 

  1. Anne Sütü yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur Hacettepe Üniversitesi-Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Şubat – 2008 Sağlık Bakanlığı Yayın No: 726

 

  1. Association between breastfeeding duration, non-nutritive sucking habits and dental arch dimensions in deciduous dentition: a cross-sectional study Agarwal et al. Progress in Orthodontics 2014, 15:59

 

  1. Breastfeeding is early functional jaw orthopedics (an introduction).  The Functional Orthodontist [01 Jan 2001, 18(3):24-27]

 

  1. Relationship between breastfeeding and bottle feeding to cranio facial and dental development Z.  Radzi,  N.A.    Annal Dent Univ Malaya 2005; 12: 9–17.

 

  1. Breast milk composition in a cohort of pre‐term infants’ mothers followed in an ambulatory programme in Colombia N Charpak  JG Ruiz   Acta PaediatricaVolume 96, Issue 12 2007

 

  1. Growth and Body Composition of Human Milk–fed Premature Infants Provided With Extra Energy and Nutrients Early After Hospital Discharge: 1-year Follow-up  Journal of Pediatric Gastroenterology and Nutrition: October 2009 – Volume 49 – Issue 4 – p 456–466

 

  1. A bactericidal effect for human lactoferrin Arnold R, Cole M, McGhee J 1997,. Science 197:263–65.

 

  1. Breast feeding: A cause of dental caries in children. Kotlow LA 1977, ASDC Journal of Dentistry for Children 44 (3): 192–193.

 

  1. At-will breast feeding and dental caries: four case reports. GardnerDE, Norwood JR, Eisenson JE 1977,  ASDC Journal of Dentistry for Children 44 (3):186–191.

 

  1. ‘Nursing bottle caries’ in breastfed children.Brams M, Maloney J 1983, J Peds 103(3): 415-416.

 

  1. Association Between Infant Breastfeeding and Early Childhood Caries in the United States Hiroko Iida, Peggy Auinger, Ronald J. Billings and Michael Weitzman

Pediatrics October 2007, 120 (4) e944-e952;

 

  1. Breastfeeding: an overview of oral and general health benefits. Salone LR1, Vann WF Jr, Dee DL. J Am Dent Assoc. 2013 Feb;144(2):143-51.

 

  1. Investigation of the role of human breast milk in caries development  Pamela R. Erickson, DDS, PhD Elham Mazhari  Pediatric Dentistry – 21:2, 1999

 

  1. Estimation of the caries-related risk associated with infant formulas. Erickson PR, McClintock KL, Green N, et al 1998,Pediatr Dent 20:395–403.

 

  1. Breastfeeding and early childhood caries: a critical review. RibeiroNM, Ribeiro MA 2004,Jornal de Pediatria 80(5 Suppl):S199–S210.

 

  1. The influence of breastfeeding on the development of the oral cavity: a commentary.Palmer B 1998, J Hum Lact14:93–98.

 

  1. Breastfeeding and infant caries: no connection. Palmer B 2000,  ABM News and Views, The Newsletter of The Academy of Breastfeeding Medicine 6(4):27 & 31.
  2. Circadian Variation of Breast Milk Components and Implications for Care. White RD1. Breastfeed Med. 2017 Sep;12(7):398-400
  3. Does Circadian Variation of Mothers Affect Macronutrients of Breast Milk?. Çetinkaya AK1, Dizdar EA1, Yarcı E1, Sari FN1, Oguz SS1, Uras N1, Canpolat FE1Am J Perinatol. 2017 Jun;34(7):693-696.

 

  1. Circadian Macronutrients Variations over the First 7 Weeks of Human Milk Feeding of Preterm Infants .Moran-Lev H1,2, Mimouni FB3,4, Ovental A1,3, Mangel L1, Mandel D1,3, Lubetzky R2,3. Breastfeed Med. 2015 Sep;10(7):366-70.

 

  1. Human milk composition: nutrients and bioactive factors. Ballard O1, Morrow AL.Pediatr Clin North Am. 2013 Feb; 60(1): 49–74.

 

  1. Human breast milk: A review on its composition and bioactivity. Andreas NJ1, Kampmann B2, Mehring Le-Doare K3 Early Hum Dev. 2015 Nov;91(11):629-35.

 

  1. Cariogenic potential of cows’, human and infant formula milks and effect of fluoride supplementation Volume 101, Issue 3 14 February 2009 , pp. 376-382 Regina Celia Rocha Peres (a1), Luciane Cristina Coppi (a2), Maria Cristina Volpato (a2), Francisco Carlos Groppo (a2)
  2. Longitudinal Analysis of Macronutrient Composition in Preterm and Term Human Milk: A Prospective Cohort Study. Fischer Fumeaux CJ1, Garcia-Rodenas CL2, De Castro CA3, Courtet-Compondu MC4, Thakkar SK5, Beauport L1, Tolsa JF1, Affolter M6. 2019 Jul 4;11(7). pii: E1525. doi: 10.3390/nu11071525.
  3. Variation in fat, lactose and protein in human milk over 24h and throughout the first year of lactation. Mitoulas L, Kent JC, Cox DB, Owens RA, Sherriff JL, Hartmann PE.  Br J Nutr. 2002;88:29–37

 

  1. Comparative evaluation of the effects of human breast milk and plain and probiotic-containing infant formulas on enamel mineral content in primary teeth: an in vitro study. Aly AAM1, Erfan D2, Abou El Fadl RK Eur Arch Paediatr Dent. 2019 May 23. doi: 10.1007/s40368-019-00448-2. [Epub ahead of print]

 

  1. The role of human milk and sucrose on cariogenicity of microcosm biofilms. Signori C et al. Braz Oral Res. (2018)

 

  1. Circadian rhythms in human salivary flow rate and composition J Physiol. 1972 Feb; 220(3): 529–545. C.Dawes

 

  1. Effects of end time of night feeding on the growth and development of infants/toddlers Zhongguo Dang Dai Er Ke Za Zhi. 2018 Oct;20(10):840-843.. Xu SY1, Li X, Zheng CX, Wang WM, Yang TT, Wu YY, Wang YX.

 

  1. Impact of Prolonged Breastfeeding on Dental Caries: A Population-Based Birth Cohort Study. 2017 Jul;140(1). pii: e20162943. doi: 10.1542/peds.2016-2943.Peres KG1, Nascimento GG2,3, Peres MA4, Mittinty MN5, Demarco FF6, Santos IS6, Matijasevich A7, Barros AJD6. (24 Y AONRASI RİSK)

 

  1. Does Breastfeeding Increase Risk of Early Childhood Caries? J Can Dent Assoc 2013;79:d123 

 

  1. Breastfeeding and the risk of dental caries: a systematic review and meta-analysis. Tham R1, Bowatte G1, Dharmage SC1,2, Tan DJ1,3, Lau MX1, Dai X1, Allen KJ2,4, Lodge CJ1,2. Acta Paediatr. 2015 Dec;104(467):62-84. doi: 10.1111/apa.13118.

 

  1. A systematic review of risk factors during first year of life for early childhood caries Pamela Margaret Leong Mark Gregory Gussy  Su‐Yan L. Barrow  Andrea de Silva‐Sanigorski  Elizabeth Waters Volume23, Issue4 July 2013 Pages 235-250

 

  1. Breastfeeding and Reduced Risk of Sudden Infant Death Syndrome: A Meta-analysis

Fern R. Hauck, MD, MS,a John M. D. Thompson, PhD,b Kawai O. Tanabe, MPH,a Rachel Y. Moon, MD,c and Mechtild M. Vennemann, MD, PhDd  PEDIATRICS Volume 128, Number 1, July 2011

 

  1. Breastfeeding and the Use of Human Milk, AMERICAN ACADEMY OF PEDIATRICS , PEDIATRICS Vol. 115 No. 2 February 2005
  2. Harika Haftalar Frans Plooij 2019

                                                                 Dr. Dt. Fatma Varol Çalışkan

1985 yılında Bulgaristan’da doğmuş, evli ve bir çocuk annesidir.

2009 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu.

2014 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti A.D. ‘da “ Pedodontide kullanılan farklı dental materyallerin yüzey özellikleri ve mikrosertlikleri ile in situ oluşan biofilm tabakasının yapısı arasındaki ilişkinin incelenmesi” adlı tezini tamamlayarak Pedodonti Doktoru ünvanını almasından sonra Sağlık Bakanığı tarafından Çocuk Diş Hekimi ünvanı verilmiştir.

2014 yılından beri Acıbadem Sağlık Grubunda Atakent ve Taksim Hastanelerinde görev yapmaktadır.

                                                                  Dr. Serap Reyhanioğlu Arıkan

Insan, çocuk, kadın, anne, çocuk doktoru, ebeveyn danışmanı, çocuk hakları aktivisti, Attachment Parenting International tarafından akredite edilmiş AP Lideri, Empatik Ebeveynlik Türkiye adındaki gönüllü ebeveyn destek çemberlerinin kolaylaştırıcısı, öğrenmeye ve anlatmaya aşık biri. Tutkusu ebeveyn beyni ile bebek beyninin etkileşimi, duygusal regülasyon, bağ odaklı ebeveynlik, pozitif disiplin ve şiddetsiz iletişim… Bir de 4,5 yaşında bir çocukla ve eşiyle şiddetsiz iletişim , duygusal regülasyon ve kazanılmış güvenli bağlanma konusunda tecrübe kazanmaya devam ediyor. Bazen Instagrama da (buradan ulaşabilirsiniz)  yazıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir