AP Türkiye Röportaj -1- Ayşenur Yılmaz

Merhaba Ayşenur Hanım, öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ayşenur Yılmaz 29 yaşındayım. Asıl mesleğim moda tasarımı, bunun üzerine bir kaç sene çalışıp sektör değiştirdim. Aras Kargoda yönetici pozisyonunda çalışarak çalışma hayatına kızımın gelişi ile birlikte veda ettim. Bu süreçte uzaktan eğitim İş Güvenliği Uzmanlığını bitirdim. Belki ilerde lazım olur.

31 aylık kızım var (MİRAY) ve şuan 26 haftalık oğluma (MUSTAFA) hamileyim.

  • APT: Attachment Parenting yaklaşımı ile ne zaman, nasıl karşılaştınız? Hangi kaynaklardan bilgi ediniyorsunuz? Attachment Parenting yaklaşımını “siz” nasıl tanımlarsınız?

A.Y.: Çok severek evlendiğim eşimle çocuğumuzun olacağını öğrenmemizle birlikte bir çok sorunlada yüzleştim. Evet 2016 yılında yaşamamıza rağmen hala bu tip (Çocuğa aile büyüklerinin isimlerinin konması) sorunların olması beni inanılmaz şaşırtarak bir boşluğa itti. Hamilelik sürecimde hem bunlarla baş edip hemde nasıl iyi bir anne olurum derken. AP ile sosyal medyada karşılarak gruba üye oldum. Çok uzun süre sessizce takip ederek postları verilen cevapları okudum.

Attachment Parenting yaklaşımını ben koşulsuz, şefkatli ve pozitf ebeveynlik olarak tanımlayabilirim.

  • APT: AP 8 Temel ilkesinden hangisini/hangilerini kendinize daha yakın buluyorsunuz?

A.Y.: Sevgi ve saygıyla beslemek, Tensel yakınlık ve Pozitif disiplin ilkeleri.

  • APT: AP ilkelerini benimserken / uygularken tetiklendiğiniz noktalar var mı? Hangileri? Sizce neden başaramıyorsunuz veya neden uygulamak içinizden gelmiyor?

A.Y.: Tabii ki 8 ilkeyide dört dörtlük uyguladık, uyguluyoruz dememiz mümkün değil. Çaresiz kaldığım zamanlar tabiki oluyor. En büyük sebebi ise çevredeki eş dost akraba yada parktaki yabancının senin ilkelerini bilmeden sana saygı duymadan müdahale ediyor olması. Yani genellikle 8. Denge ilkesini sürmekte zorlanıyorum.

Çünkü çevredeki insanlar gerçekten bebeklerden daha yorucu oluyorlar.

  • APT: Çevrenizde AP yaklaşımına karşı olup sizi eleştirenler oldu mu? Olduysa nasıl hissettiğinizi paylaşmak ister misiniz?

A.Y.: Olmaz mı? Bazen en yakınım bile eleştiriyor. Aile Ziyaretlerine gittiğimizde elinde bir poşet abur cuburla gelen aile büyükleri. Biz yedirmiyoruz alternatif olarak şunu alabilirseniz dediğimizde bakışları bile çok sıkıcı oluyor.

  • APT: AP çocuğunuzla olan ilişkinizi nasıl etkiliyor?

A.Y.: Bunu burada yazıya nasıl dökerim açıkcası bilemedim. Ama kızımla çok kuvvetli bir duygusal bağım var bunu iliklerime kadar hissediyorum. Açıkcası bu yazdıklarımdan çalışananneler etkilensin istemem. Annemi çok seviyorum ama eski zamanlarda çalışma şartları annem memur olmasına rağmen ağırdı. Nöbetli çalışıyordu tabi doğum izinleri bile bu kadar avantaj değildi. Çok erken bakıcı ve kreşe gittik. Ama şunu hep söylüyorum kızımla aramdaki bağ gibi annemle aramda öyle bir bağ yok. Yanlış anlaşılmasın tabiki her anlamda ilgili sevgi dolu birlik beraberliği olan bir ailede büyüdüm. Ama annemle oturup bi oyun hamurundan yaş pasta yapmadık mesela. Basit görünebilir belki ne var canım oyun hamurunda diyebilirler.

Ama oyun çocuğun iç dünyasını yansıtıyor. O önemsemediğimiz kısa süreli oyunlarla kaliteli zamanlarla çocuğumuzla çok farklı bağ kurabiliyoruz.

  • APT: AP yaklaşımı ile büyüyen çocukların geleceğine dair öngörüleriniz varsa paylaşır mısınız?

A.Y.: Bence müthiş bir özgüvenle büyüyorlar. Kızım 31 aylık ama kendi ifade etmesi çok küçük aylarda başladı ben bunu tamamen AP yaklaşımına bağlıyorum. Duygusal olarak doyan çocukların gelişimi her yönden çok farklı.

  • APT: Kendi çocukluğunuzdan ve yetiştirilme seklinizden biraz bahsetmek ister misiniz? Çocukluğunuz şimdiki ebeveynlik yaklaşımınızı ve seçimlerinizi etkiledi mi?

A.Y.: Etkilemez mi? Aile içi yaşadığım sorunlara rağmen ben kesinlikle kızımı kendim yetiştirmek istedim. Annem hep Okul Öncesi okumamı istemişti. Aman anne çocuklarla uğraşamam diye sınavda tercihlerime bile yazmadım. Ama anne olduktan sonra bence içimden 10 tane okul önceci çıktı 😀 Kızımla her alanda vakit geçirmekten ciddi anlamda zevk alıyorum. Ailemden ve eşimin ailesinden uzaktayız. Kuaföre bile giderken kızımla gidiyorum.

  • APT: Ebeveynlik yaklaşımlarınızda eşiniz ile aynı fikirde misiniz? Evet ise birlikte nasıl yol alıyorsunuz? Hayır ise fikir ayrılıklarını nasıl çözüyorsunuz?

A.Y.: Başlarda tabi ki hayır. O da aynı toplumun genel çocuk yetiştirme görüşünü savunuyordu. Tv izlesin ne olacak? Bir kerecik yesin ne olacak? Bu yüzden büyüklerimizi kırmayalım gibi sözleri vardı. Ama zamanla çocuğumuzda olan ilerlemeyi ve çocuğumuzun kola içilen bir ortamda bile biz içmiyoruz ayran yada kefir alabilir miyim diye kendi ifade etmesi eşimdede büyük değişime sebep oldu. O da görüşlerini değiştirdi bu tip ortamlarda birbirimizi destekleyerek ilerliyoruz. Eğer bana kırılacak bir insan varsa yani kendi ailesinden olumsuz bir davranış olursa genelde o müdahale ediyor.

  • APT: Sizce AP her aileye uygun bir yaklaşım mı?

A.Y.: Tabiki uygun ama ilkeler bence iyi benimsenmeli ve AP nedir anlamalı ki uygulamada zorluk çekilmesin. Ve bence sırasıyla tüm ilkeler birbirine bağlı. Çocuk bekleyen isteyen aileler bunları baştan araştırı okur benimserse belki uygulaması daha kolay olur.

  • APT: Sizce herhangi bir ebeveynlik yaklaşımının bir toplumu şekillendirmesindeki rolü nedir? AP bunun neresinde?

A.Y.: Evet bence bir toplumun şekillenmesinin en temel özelliği ebeveynlerin çocuklarına olan yaklaşımı, yetiştirmesi ve yönlendirmesi. AP bunu neresinde diye sorarsanız; bence AP bu piramidin en başında olmalı. Ve çevremde gördüğümüz duygusal bağsız yetişmiş çocukların ailelerden kopuk agresif tavırlarına bağlıyorum. Toplum olarak şefkat ve merhametimizi kaybettiğimizi düşünüyorum.

APT: Son olarak sizin bize sormak yada paylaşmak istediğiniz herhangi bir şey var mı?

A.Y.: Sizi çok seviyorum 🙂

APT: Katılımınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Sevgilerimizle.

Attachment Parenting Türkiye Ekibi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir